Anlaşılması zor şeyler oluyor demeyeceğim de, aslında insanların anlamasını istemiyorlar... Biz insanlar da anlamak istemiyoruz zaten...

Dünyada olup bitenler onca zulüm onca sürgün savaş senaryoları ülkelerin işgali veya yarın kendi ülkemizin işgal edilecek olması soğan patades fiyatı kadar ilgilendirmiyor bizi... En çok varsıl kişilerin fakirlikten yoksulluktan korktuğu bir dünya inşa ettiler ve Allah büyüktür Allah’ın da bir hesabı vardır diyenleri bile fakirlik korkusu sarmış gibi...

Market fiyatlarının yüksek oluşundan şikâyet eden ev sahipleri, bin liralık evlerini üç bin lira yaptılar, ama onları başkalarının yaptığı ilgilendiriyor... Yani insanlar bir acayip, siyasetçiler bir acayip Müslümanlar bir acayip oldular... Ulusalcılar Kemalistler laikçiler demokratlar bir acayip... Herkesin kendi çıkarını kendi menfaatini din görenler...

Bence sorun insanda sorun bizde, sorun merhametsiz kalmakta vicdanlı olmaktan vazgeçmekte...

Sorun Rahmanı yok saymakta onun yerine kendini koymakta...Mesela korona dan insanlar ölmesin diyenler, savaşlarda öldürmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar...Kimsenin umurunda değil savaşlarda yüz binlerce çocuğun ölmesi..

Bugün bütün ülkelerin özellikle batılı ülkeler bütçelerinin çok fazlasını silaha yatırım yapıyorlar, zalimce bir yarış her ülkede savaş adına... Sonra insanlığa halklara dönüp hak hukuk adalet barış diyorlar yalandan, yani gürültüye boğuyorlar ahaliyi... Mesela kimseler söylemiyor, söyleyemiyor dünyada yüzlerce ülkeyi küresel güçler kontrol etmekte, kurtulmak istesen de onların elinden kurtulamıyorsun... Bunları dillendirmeye kalkanları deli ilan ediliyor, hem de bütün ülkelerde...

Çünkü birinci dünya savaşı denen büyük savaş sonrası yapılan pazarlıklar küresel güçlerin istekleri arzuları hatta emirleri doğrultusunda düzenlendi...

Mesela yeryüzünde üç yüz milyonun üstünde Türk var, ve neredeyse hepsi İslam dinini din olarak seçmiş... Ve İslam’a göre bütün inananlar birbirlerinin kardeşleri, ne yazık biz bu bilincin dışında kalanlar olduk... Sınır namustur diyenlerin kast ettikleri sınır sadece köleliğe evet demektir, kimse kendini kandırması... Hepimiz bir acayip olduk...

Acayip şehirler inşa ettik sevgiden saygıdan Aşktan ruhtan şiirden uzak... Bir yandan köylü milletin efendisi sözünü kutsarken bir yandan köyü köylüleri aşağılar kişiler söz sahibi oldular, nasıl oldularsa... Ne kendimizle barışık olabildik, ne başka insanlarla, hatta öz kardeşlerimizle... İtiş kakış birbiriyle kavga edenler bizim oylarımızla oraya gelenler... Çünkü onları seçerken ülke adına insan adına emek adına helal haram adına seçimler yapmak aklımıza düşmedi... Hadi çık işin içinden, nasıl çıkacaksan...