Cumhuriyetimizin kuruluşunun üzerinden yüzyıl geçti. Nasıl kurulduğunu, hangi yokluklarda ve ne zorluklarla aşıldığını  anlatmaya bile gerek yok. Herkesin az çok bilgisi var.

Atalarımız o zor günleri yaşarken,    tek amaçları vardı.                                                                                                                                                                BAĞIMSIZ bir ülke bırakmak ve bıraktılar.
Mekânları cennet olsun.

Yüzyıl sonra bizler yeni yeni gelişmeler,  buluşlar, güzellikleri konuşurken, 

 OLUMLUDAN fazla OLUMSUZLUKLAR var.  Ruhumuzu karartan cinayet ve yolsuzluklar, 

 morallerimizi bozan olaylar bizi üzmektedir.  Demek ki, yüzyılda bir şeyler yanlış gidiyor.                                                                                Cumhuriyetimizi kutlarken bile;  yolsuzluk iddiası.                                                                                                                                                         

Nedir bu yanlış giden? Çok, hem de çok düşünmeliyiz.                                                                                                                                                   Neden, nerede eksikliklerimiz var? Toplumumuz neden bu sıkıntılı  günleri  yaşamak zorunda kalıyor.

Neden her alanda, her sektörde,  hatta bazı resmi kurumlarda yanlışlar bitmiyor,  her gün bir yenisi daha ekleniyor.

Sanırım ülkemizin her ferdi, toplumun her kesimi, kurum ve kuruluşların yetkili                                                                                                    ve görevlileri oturup düşünmelidir. Bizim 100’üncü yıl hedefimize bu olumsuzluklar yakışıyor mu?

Biz bu kadar mutsuz isek;  çocuklarımız ve torunlarımızı daha neler bekliyor.

Vatandaş olarak bizler sonucu görünce etkilenip,  bazen zarar görüyoruz, bazen zarar görenleri                           

 gördükçe üzülüyoruz. Bu kara günleri geride bırakacak tedbirler alınmalı,   çok hızlı uygulamaya geçilmelidir.                 

Eksik ve yanlışları tespit edecek uzmanlarımız, yanlışları düzeltme yetisine sahip olanlar                                               

mutlaka vardır. Tespit ediliyordur da. Vatanını, milletini seven,  gelecek nesillerimizin huzur ve

refah içinde yaşamasını isteyen,  ekonomisi gelişmiş  bir ülke olmasını isteyen;  bu ülkenin her ferdi kendine düşeni yapmalı,              

“ Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın”   diyerek yaşattığınız yılanların,  bir sonraki hedefi siz olursunuz'

 diye söz vardır. Bulunulan ortamda olumsuzluklara kimse göz yummamalıdır.   Daha güzel gelecek için; yetkililer, eğitimciler,   akademisyenler, herkes, ailede, okulda, mahallede, sokakta ve her yerde önder ve iyi örnek olmalı.  Devlet kurumlarında çalışanlar daha hassas olmalı, 

Bazı kazanımlar geçicidir, eğer ülkende barış huzur ve refah yoksa kazanımlarının sana faydası da yoktur.  Bu ülke bizim, TÜRKİYE hepimizin.

İyi yetişmiş, iyiyi-kötüyü, doğruyu-yanlışı,   haramı-helalı bilen bir gençlik için, 

 yolsuzlukların ve huzursuzlukların olmadığı güzel günler için, bağımsız ve barış içinde,  yaşanacak bir gelecek için,                      hep birlikte SEFERBER olalım.