Bahar bakışlım! Dışarıda hamarat bir hava, sokaklar yine kalpsiz, yoksulluk dolaşıp duruyor arka sokaklarında kentin...

Belki bundandır...

Bugün sana yazmak istedim seninle dertleşmek istedim, bir daha söylemek istedim seni çok özlediğimi, saçlarının kokusu ellerinin şefkatini, cennet bakışlarını özledim demek istedim de, başarabilir miyim bilmiyorum...

Yorgun kalbim ne kadar dayanır?

Böyle olmasa iyiydi oluyor işte... Her gün daha kötüye giden bir dünya, savaş naraları, silah top sesleri her yerde, kimseler barıştan söz etmiyor kimseler çocuklar ölmesin, çocuklar aç kalmasın demiyor, ama kimseler...

Kötülük kötüler her yerde, her yerde zalimler hırsızlar talancılar haramzadeler çıkarcılar riyakârlar...

Para her şey diyenler, parayı Tanrı yerine koyanlar, ağaçlara kuşlara kedilere köpeklere ve bütün canlılara yaşama hakkı tanımayanlar...

İnsanlığa güzelliğe iyiliğe hayra muhtaç kentler, merhamete vicdana aşka sevdaya şiire hasret...

Ve kitaba...

Kimselerin umurunda değil her gün üç beş kadının öldürülmesi yaralanması acı içinde yara bere içinde kalması...

Çocukların çığlıkları çoğunun hiçbir partinin hiçbir kurumun ve din adına ahkâm kesenlerin...

Elbette bende aydınlık sözler etmek isterdim... Çocuklar üzülmeyin kızlar sevinin, sevinin anneler sevinin babalar sevin, karanlık bitecek yoksulluk sona erecek ve sokaklar merhamet kokacak demeyi istemez miyim bende?

Üzgünüm öfkeliyim, araya kuşlar girdi, az yoksulluk az çaresizlik girdi araya, ne yazmayı becerebildim ne nasılsın demeyi...

Sonra türküler falan...

İyi ki türküler var,iyi ki şiir var...

En çok şiir okudum yokluğunda, kimi zaman şiir yazdım, kimi zaman sevdası tükenmiş sokaklarda yürüdüm...

Hışımla uyandığım zamanlar, çocuk yüzlü sabahlar sensiz...

Yoksulluğu dedi Cumhurbaşkanımız, yoksulluğu bitirdik dedi son konuşmalarında...

Hayır hayır yalan söylüyorsun diyecektim diyemedim, korktum biliyor musun, o hiç korkmayan adam korktu, kendime acıdım...

Sonra yağmur fırtına girdi de girdi araya...

Sevdanın bedeli olsa gerek, oturup ağladım bağıra bağıra, Allah’ım nerdesin dedim dinden çıkarcasına...

Ama bilgin olsun, ama duy ve anla, ben seni daha çok özledim... Baharı özledim, aydınlık günleri barıştan söz edenleri...

Herkesin yiyecek ekmeği olmalı barınacak evi tutacak işi olmalı diye konuşacak yazacak hakkın haklının yanında duracak çıkarcılara “yalan söylüyorsunuz” diyen yazarları şairler din anlatıcılarını da...

Selam olsun gönlü aydınlık sözü aydınlık kim varsa... Selam olsun insanı insanlığı ekmeği suyu savunan, ülkede aç çocuk olmamalı diyen, anneler kadınlar kızlar ölmemeli diyen kim varsa...

Ve sana/sana hep selam olsun/sabahları kuşlar konsun saçlarına...