Herkesin her şeyi bildiğini sandığı ama nedeyse kimsenin bir şey yapmadığı, yapmak aklına gelmediği zamanlar... Birileri yoksullardan söz ediyor, ama hiçbir şey yapmıyor o yoksullar için. Başka birileri sokaklarda çaresiz insanlar olduğunu söylüyor, o da hiçbir eylemde bulunuyor o yoksular için...
Biri sokağında yetim çocuklardan söz ediyor, ama kendi hiçbir şey yapmıyor o çocuklar için...
Sadece konuşuyorlar, konuşuluyor sadece... Oysa iyilik yolunda olmak insan olmaya, Müslüman olmaya dâhildir...
Asgari ücretle çalışan kiracısından maaşı kadar kira isteyen kişiler ile dolu cami avlularında. Konuşurken dinden, imandan konuşan... Ve siyaset insanlarının çoğunun sokaktaki insanları ciddiye almadığı zamanlar...
Bakmayın insanları sevdiklerinden söz etmelerine, çoğu insanı sevmiyorlar. Hele yoksulları, ihtiyaç sahiplerini hiç sevmiyorlar. Onlara yardımda bulunsalar bile o yardım girişimlerinin çoğu kendi reklamları için...
Elbette bildiklerimiz, gördüklerimiz var ki, yazıp söylüyoruz bunları...Eski samimiyetler “dinin deyimi ile” eski ihlaslı davranışlar kalmadı insanların çoğunda…
Kısacası herkes her şeyi biliyor, ama bildiği şeyler konusunda bir şeyler yapmayı akıl etmiyor, canınız sıkılacak ama toplum olarak çok yozlaştık. Merhametli olmayı, vicdan sahibi olmayı hatırlamak istemiyor kimse...
“Hocam” diyorum cami imamına. “Hocam, caminin bulunduğu mahallede veya sokağında kaç yoksul vatandaş var? Kaç yetim yaşıyor veya kaç baba işsiz bilgin var mı?” diyorum, sus pus...
Ama hutbede, ama kürsüde atıp tutuyor iyilikten söz ediyor. Yardım etmekten, yetimlere sahip çıkmaktan, yaşlılara sahip çıkmaktan söz ediyor. Caminin mahallesinde kaç yaşlı, kaç kimsesiz kadın, kaç tenceresi kaynamayan ev olduğu konusunda bilgi sahibi olmayı bile akıl etmeden...
Bunlar biraz dini bilmemekten ya da dine uzak kalmaktan ileri geliyor... Çünkü “Kendi yapmadığınız herhangi bir şeyi başkasının yapmasını talep etmeyin” diyen dinin kendisi...
Öyle bir toplum olduk, neden böyle olduysak; herkes iyilikten söz ediyor, ama kendisi iyilik yapan biri değil... Kendisi merhametten söz ediyor, ama merhametin kırıntısı bile yok yüreğinde, acıması bencil çıkarcı...
Yüzünde aydınlık. gözlerinde hüzün yok, ama durmadan ahkâm kesiyor din adına, insan olma konusunda ahkâm kesiyor...
Pek çoğu sokağındaki kediye bile bir avuç mama almayı akıl etmiyor, hatta onlara zulüm ediyor kimisi...
Eyleminde olmadığın sözleri konuşma be arkadaş. Yüreğine işlemeyen merhametten söz etme... Hayatına koymadığın dinden konuşup Rabbi kandırmaya kalkma. Zira o herkesin kalbinden geçenleri en iyi bilendir...
Farkındayım kimilerine göre boş sözler ettim... Ama doğru sözlerdi edilen bunu bir daha düşün...
Çok sıkılıyorsan geceleri barlarda, gündüzleri siyasilerin sofrasında zaman geçirmeyi gazetecilik sanan arkadaşların yazılarını oku...
Benim çırpınışlarım özlenen insanlık geri gelsin diye, ister inan ister inanma...