Sen diyorlar/sen her şeye olumsuz bakıyorsun... Aslında sen kötüsün demeye getiriyor arkadaşlar, sen sadece kumda oynamayı seviyorsun, insan denize bakar biraz...
O zaman devam ediyorum olumsuz bakmaya...
Denizler arkadaşlar denizler çoktan kirlendi, denizler çoktan istila edildi birileri tarafından, sizler görmüyorsanız ben ne yapayım?
Dağlar ormanlar istila edildi, derelere el kondu şehrin beyaz adamları tarafından ve siz o adamları kutsamaya övmeye, sen bir tanesin demeye devam ediyorsunuz...
Bu yolun sonu çıkmaz sokak, karanlık bu yolun sonu... Neden bunu fark etmiyorsunuz diyeceğim de, biliyorum bütün derdiniz daha çok pay kapmak taksimatından şehirlerin...
Kaleminiz karanlık kalbiniz gece gibi, numaradan inanır gibi yaptığınız Tanrı umurunuzda değil, umurunuzda değil öteki dünya, zaten inanmıyorsunuz da...
Bakın efendiler neredeyse herkesin bir başkasına yalan söylediği bir başkasını kandırdığı bir dünya inşa edildi...
Bir ülke inşa edildi/siz hayır deyin durun...
Ve şehirler...
Artık şehirlerde hak hukuk başkasının hakkı diye, yoksulun fakirin hakkı diye bir düşünce kalmadı...
Hatta Allah'ın hakkı diye...
Yeryüzünün gökyüzünün çocukların kuşların hakkı gasp edildi... Gasp edildi kimsesizlerin hakkı toprağın hakkı suyun hakkı... Ruhsuz beton yığınlarını Tanrı edindiniz çoğunuz put edindiniz...
Ve sen ey halkım, sen ey kent ahalisi bu olanları hep alkışladın, talancıları alkışladın toprağı yok edenleri ormanları yok edenleri ormanların içine villalar yapanları hep alkışladın...
Seninde umurunda olmadı hak hukuk haram helal, sen de unuttun hesap günü diye bir günün varlığını... Ama ihmal etmedin Cuma günleri camiye koşmayı neden koşuyorsan...
Sokaklar yaşanmaz halde, sokaklar karanlık işler çeviren kişilerle dolu, sokaklar birbirinin üstüne ölüm kusan insanlarla dolu, peki hiç mi bunların sorumlusu yok diye kime soralım?
Efendiler sahi kime soralım, kime soralım imam arkadaşla partilerin il başkanları ilçe başkanları?
Kentin emniyet müdürü, kimlere soralım da cevap bulalım bu olanlar nedir diye? Sıradan kişiler nereden nasıl elde ediyorlar bu silahları? Kırk elli sabıkası olan bu kişilerle yaşıyor olmak, başka kişilere yapılan zulüm değil mi?
Ey insan kardeşler, gerçekten siz rahatsız değil misiniz bu gidişattan ve gerçekten umutlu musunuz yarınlara dair?