Siz sen aklını kaçırmışsın deyin, ben sevdiğim kadına yazar gibi onunla dertleşir gibi sözler edeyim bugün, kendimi anlatayım ona bulunmaz bir Hint kumaşı gibi...
Bu şehri anlatayım, arka sokaktaki yoksulların varlığından söz edeyim ve kentin efendilerinin umursamaz hallerinden...
Mesela Belediye Başkanının beyaz adamlara olan hayranlığında, ya da Kaymakamın özel günlerde en önde görünme hevesinden... Ama hiç birinin haberi olmadığından halk otobüslerine yaşlıların alınmadığından, şoförlerin onları aşağılamasından...
Nasılsın iki gözüm, bahar yüzlüm cennet bakışlım nasılsın? Annenle aran nasıl baban kime oy verecek, ya sen/sen kime oy vereceksin?
Dünya yıkılıyor buralarda, birileri çok milliyetçi başka birileri çok Müslüman bir başkası ulusalcı Kemalist... Ama hiç birinin umurunda değil toprakların ormanların yok edilişi ve bütün yerleşim yerlerinin yabancı isimle anılışı...
Bir yanda 35 katlı binalar gökdelenler bir yanda yoksulluk, bir yanda “köpek var” yazısı ile dikkat çeken villalar... Bir yanda evinin kirasını ödeyemediği için intihar etmeyi düşünen babalar, bugün çocuklarımın karnını nasıl doyururum diye çırpınan anneler.
Yemin ederim kimsenin umurunda değil gidişatın böyle olması, bakma sen bazılarının bunlara karşı çıkıyor gibi yapmalarına... Keyfi yerinde olanlar çok memnunlar bu düzenden, bu gidişattan...
Sanki en kötü en karanlık en zalim yerinde kalakaldık çağın..
En acımasız
Merhametsiz
Allahsız...
Çok şükür Müslüman’ız ama ama minberde kardeşlik hutbeleri okunmakta, yeni bir din inşa edilmek de, zenginleri kıymetli
sayan, güç sahiplerini kutsayan...
Herkesin biraz kucağında bir çocuk bir kadın dileniyor, bu dilenciler de çok oluyor diyor top sakallı bir adam...
Evet diyor başka bir adam kolunda sevgilisi, evet dilenciler çok olmaya başladı gibi uzun uzun nutuklar ediyor...
Ülkeyi soyanlara talan edenlere dağlara denizlere el koyanlara tek laf edemeyenler dilenciler çok olur oldu diyorlar birbirlerine...
Soyguncu beyaz adamı görünce büyük saygı gösteren zabıtamız, dilencilere vurdukça yeni bir zafer kanmış gibi seviniyor...
Bu nasıl bir sistem diye soracak kimseler yok ortalıkta
Mesela neden herkes silah taşıyor arabasında ya da belinde, en küçük kavgalar ölümle bitiyor diye kime soralım sence... Seçim günlerinde hangi partinin gündemindeydi bu işler, ya da öldürülen kadınlar?
Bende sıkıldım bunları yazmaktan dillendirmekten de, susup kalmakla da olmuyor...
İnsanlığımız tükeniyor gram gram, ahlak denen şeyin ne olduğu bilinmez oldu, sahi nedir ahlak, ahlak sahibi olmak nasıl bir şeydir?
Bunca yalanın talanın haksızlığın adaletsizliğin olduğu yerde ahlak barınır mı, eğer ahlak Tanrıya yakın olmaksa?
Anlayacağın yine toz duman buralar...
Yoksullar bir âlem, keyfi yerinde olanlar başka bir âlem...