Diyorum ki biraz susalım, susalım acılarımız dinlensin yaralarımız iyileşsin, nasıl iyileşecekse bu harami düzende... Zira kimsenin umurunda değil doğru sözler, doğru sözlü insanları dinlemiyor şehir ahalisi...

Artık her şeyin çıkar menfaat olduğu zamanlar... Adam oy verirken kendi çıkarını düşünüyor, tama senin partine oy vereyim de, bunda benim çıkarım ne diyor...

Oysa bu düşünce bu davranış biçimi ahlaksızlığın dile gelmesidir...

Parayla halledilir oldu her şey, parayla oy satanlar, yine parayla oy satın alanlar, sonra ahlaktan ahlaklı olmaktan söz edenler...

Din diyenler iman diyenler, yalan ile dolu hayatları çoklarının... Kusura bakmasınlar en çok siyasetle uğraşan arkadaşların durumu böyle...

Sonra/sonra dinin güzelliklerinden söz edip duranlar, kendileri hiç oralı olmadıkları halde...

Sonra yazanlar çizenler insanlara önderlik eder gibi olanlar, ahaliyi yönlendirenler, yemin olsun çoğu ikiyüzlü...

Onların çoğu da kendi çıkarları kendi menfaatleri için her şeyi yapanlar ve “ey şehir alisi hepiniz biliyorsunuz!” bu arkadaşlar en çok kentin zenginlerini severler onları kutsayan yazılar yazan çoğu...

Güç ve makam sahipleriyle görünmeyi bir marifet sayan zavallılar çokları, ama yazmaya size akıl vermeye sizi yönlendirmeye birilerini kutsamanızı isteyenler...

Kimlerin yanındaysa onun rengine girenler, onun davulu önünde oynayan, ama doğru yolda olduklarını söyleyenler...

Çok yazık oldu insana diyeceğim de, insan yazık etti kendine... Kendimize kendimiz yazık ettik, acımadık kendimize, yalana tutunduk çoğu zaman...

Şimdi sizler kızacak veya üzüleceksiniz diye bunları yazıp söylemeyelim mi? Demeyelim mi “kardeşler ölüm var hesap günü var, üç günlük dünya için bunca yalana gerek yok” diye...

Kalbini kendi kirletti insan, dini kendi tüketti, kendi vazgeçti ahlaklı bir insan olmaktan...

Oysa insana merhamet yakışır dı, insana yalansız sözler yalansız bir hayat yalansız sevda yalansız bir baba olmak yalansız bir evlat olmak yalansız bir eş olmak yakışırdı...

Yalansız bir kul olmak yakışırdı, eğer inanmaktan iman etmekten söz ediyorsa...

Gördün ya yüreğim/ gördün yine susamadık, yine boş ver diyemedik... Kimilerinin umurunda olmasa da, kimilerinin keyfi yerinde olsa da, yoksulluk kokuyor sokaklar...

Sokaklar da elleri bıçaklı belleri silahlı adamlar ile dolu...

Susmak istesen bile susulmuyor, bunca haksızlığa bunca kadın ölümlerine...

Kadınlarımız ölüyor öldürülüyor bir bir, peki kimin umurunda yüreğim?