Her hafta değil de her gün başka bir büyük haberle güne başlıyoruz. Her gün bir katliam veya ‘yok artık!’ dediğimiz haberlerle karşılaşıyoruz. Olumsuz haberleri gördükçe, duydukça ya da deneyimledikçe nasıl bir dünyada yaşıyoruz diye sorgulamaya başlıyoruz. İster istemez öfke duygumuz gün geçtikçe daha ağır basmaya başlıyor.

Tüm bu olumsuzluklar içerisinde bir şeylere rağmen yüzümüzü gülümseten, içimizi ısıtan insanlar hala var. Onları görmek günümüzde biraz zorlaşmış olsa da onların varlığına şahit olmak umut verici. Olumsuz olayları görmeye alışmışken iyi niyetli insanları ve onların çabasını gördüğümüzde belki de onlara değer verdiğimizi göstermemiz gerekiyor.

Bebeklerin ölümlerine neden olan çeteyi çökerten savcı, hak savunucuları, katledilen hayvanları korumaya çalışan insanlar, köyünü ve doğasını korumaya çalışan insanlar, çocukların sesi olmaya çalışan sanatçılar, yaşadığı yeri güzelleştiren insanlar, hiçbir beklentisi olmadan yanımızda olan dostlarımız, görevini dürüstçe yerine getirmeye çalışan insanlar ve daha niceleri… Tüm bu insanların varlığını bilmek dahi içimizi ısıtıyor.

Olumsuz olaylara odaklanmak çok kolaydır. İnsan olumsuz olaylara daha kolay dikkatini verir. Ancak tam da bu nedenle acıdan kaçma eğilimi gösterir. Acıdan kaçarken bu acı olayları yok saymak veya olmuyormuş gibi yaşamak yerine olumlu olan olayları ve insanları çoğaltmaya çalışmak da başka bir yöntem olabilir. Bu yaşam amacımız haline geldiğinde başka insanlara da ilham olabiliriz.

İyiliğin enayilikle özdeşleştiği günümüzde bu anlamı değiştirmek gerekiyor belki de. İyi bir insan olmak temel erdemimiz veya değerimiz olması gerekirken bunun anlamının değişmesine izin vermemek gerekiyor. Sorumluluklarımız var hepimizin. Aldığımız her kararın, yaptığımız her seçimin bir sonucu olacaktır. Bu sonuçların farkında olarak attığımız her adım bizim için anlamlı olacaktır.

‘’Ben tek başıma ne yapabilirim, elimden ne gelir’’ diye düşünüp çaresiz hissetmek bir seçim. ‘’Bir kişiye yardım edersem’’ yeterli demek de bir seçim. Bir kişinin yanında olursak onun umudunu yeşertme şansımız var. Böylelikle kaybedeceğimiz insanlar değil kazanacağımız insanlar daha da çoğalacaktır.

İyilik ve umut bulaşıcıdır. Kötü niyetli veya kötü davranışlar yapan insanlar var. Ancak bu insanların tam da karşısında olan iyi insanlar da var. Hangi tarafta olacağınızı seçmek de size bağlı. Sahi siz neye inanıyorsunuz? Çaresizce günlerinizi mi geçiriyorsunuz, umudunuzu başka insanlarda yeşertmeye mi devam ediyorsunuz yoksa kötülük içeren davranışlarda mı bulunuyorsunuz?