Bu hafta sonu bayram. Kurban Bayramı. Şimdiden olası haberleri sizler de tahmin edebiliyorsunuzdur. Yaralanmalar, elde kalan hayvanlar, kaçan hayvanlar veya rekor kıran kiloluk paylar. Tüm bunlar içerisinde insanlar paylarına düşen etleri nasıl muhafaza edeceği telaşına düşmüş olacak.

Dünyada ve ülkemizde binlerce olay olurken hala derdimizin bayramın bağlanmış olmasına dair telaşları biraz ilginç buluyorum. Son haftalarda belli olan bu tatilin uzaması en çok turizmcileri sevindirmiş olsa gerek. Zira çoğu insan yeniden tatil planı yapmaya başladı bile.

Herkes kendi keyfinin derdine düşmüşken, Filistin’de yaşanan soykırımı unutmamak gerekiyor. 15 bin çocuk öldü. Bu büyük bir sayı olsa da bir insanın ölmesi bile ses getirmeliyken, soykırım hala devam ediyor. Bizler sadece haberlerden veya sosyal medyadan görebildiğimiz kadarıyla olayları biliyorken, insanlar aylardır bu şiddete maruz kalıyor.

Tüm bunları görmezden gelmek daha büyük bir insanlık suçu. Avrupa’da yapılan seçimlerle sağcı liderler göreve gelirken, mültecilerle ilgili yaptırımlarını açıkça dile getirdiler. Aynı netliği savaş soykırımı için kullanmamaları ise fazla ironik geliyor. Doğduğumuz yerin kaderimiz olduğunu ve daha da önemlisi sınıfsal olduğunu hiç bu kadar net bir şekilde görmemiştik.

Biz bayram ve tatil telaşına düşmüşken, insanların verdiği yaşam mücadelesini unutmamak gerekiyor. Bir de tüm bunların yanında kurban bayramı sebebiyle dolabımıza girecek et kilosunu düşünürken, kısa bir süre sonrasında eğer müdahale edilmezse yok edilecek sokak hayvanlarını düşünelim. Başka bir katliamın da yaşanması an meselesi. 

Bu bayramda sizin etiniz kaç kilo gelir bilmiyorum ama tüm dünya olarak vicdanımız ruhumuzdan daha az kilo olarak elimizde kaldı diyebilirim. Yaşayacak başka bir dünyamız yok. Yaşayacak başka bir hayatımız da yok. Hal böyleyken tek ve nadide olan anları nasıl kendimize zehir edebiliyoruz diye düşünmek gerekiyor.

Bireysel çıkarların, sınıfsal etkinin bu kadar insanları ayırıyor olmasına daha nasıl göz yumabiliriz bilemiyorum. Kendi sonumuzu kendimizin getireceği kesin. Ancak tüm bunlar içerisinde sizin bireysel derdiniz hala etinizin kaç kilo geldiği ise, söyleyecek çok bir şey yok diye düşünüyorum. İyi mi bir bayram olur belli olmaz ancak önümüzdeki aylarda bizleri pek de iyi anların beklemediği kesin görünüyor.