Yok, hayır kimselere dindar olun Müslüman olun Müslüman olmak Allah’a inanmak iyidir güzeldir demiyorum öyle olduğunu bildiğim halde...

Korkuyorum, evet korkuyorum insanlara bir şey söylemekten insanları bir yerlere davet edip çağırmaktan...

Çünkü çağırmanın davet etmenin bir bedeli vardır dinin önünde Allah’ın yanında...

İnsanları çağırdığınız şeye kendiniz kalpten inanmalı iman etmelisiniz... İyi olmayan, iyilik içinde olmayan birinin başkalarını iyilik yapmaya çağırması en azından utanmazlıktır...

Ne yazık ki bu çağrıları yapanlar her yerde, her kurumda hatta her camide...

Televizyonlarda gazete köşelerinde...

Neyse...

Kendi yapmadığınız yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz diye hatırlatılır bize ayette, yani bizzat Rabbimiz “yapmayın kendi yapmadığınız yapmayacağınız şeyleri söylemeyin” diye ikaz eder...

Yani sığara içen bir anneye “çocuklarına kendi yapmadığın şeyleri söyleme” hem ayıp hem yalan hem tesirsiz sözler olur...

Ya da içki içen kumar oynaya bir babaya “kendi yapmadığın yapamayacağın şeyleri oğullarına kızlarına söyleme” en azından söze saygısızlık olur denir gibi sanki...

Günümüzde özellikle siyasetçiler ve yine özellikle sağ siyasetçiler konuşurken “halkının yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülke diye tarif ederler ülke insanın nerden bulmuşlarsa bu rakamı... Keşke sözleri doğru olsaydı keşke ülke insanının bu kadarı Müslüman olsaydı da daha başka şeyler üstüne konuşup yazsaydık...

Camiler edilen vaazlar da okunan hutbeler de aynı desem kızar birileri ama böyle işte...

Samimiyeti tüketen bir toplum olduk ve artık çoğumuz şikâyetçi olmuyoruz gidişattan, ne güzel ülkenin yüzde doksan dokuzu Müslüman demek, hani nerde...

Nerde yalansız konuşanlar, nerde kendi sözlerine samimiyet olanlar, nerde “komşusu açken tok sabahlayan gerçek iman etmiş olmaz” sözüne kalpten inananlar?

Halkının yüzde doksan dokuzunun Müslüman sanıldığı ülkede Aziz İslam’ın “yapmayın” dediği her kötülük her zulüm her haksızlık yapışmakta, bütün haramlar yenmekte ve kimselerin umurunda değil helal yemek...

Kazansın da nerden nasıl kazansın, para gelsin de nerden gelirse gelsin...

Evlerin bereketi sofraların bereketi insanlığın sevginin aşkın bereketi tükendi...

Ne mi demeye çalışıyorum... Kimse yapmadığı şeyi söylemesin yapamayacağı şeyden söz etmesin kimse... Mesela camide imam kendi yapmadığı yardıma insanları çağırmasın, siyasetçi kendi çekmediği zorluğu halkına dayatmasın...

Kentlerin Belediye Başkanları halka yalan söylemesin sizin için buradayım demesin sözlerinde yalan riya başka başka hesaplar varsa...

Zira ayetin hemen devamında denir ki “Yalanlarınız Allah katında büyük bir nefretle karşılanır” Saff suresi ayet 3...

Kusura bakılmasın sözlerin Allah katında nefretle karşılanan insanlar konuştukça bunların sayıları çoğaldıkça ülkenin kentlerin aydınlığı bereketi azalıyor, her gün acı dolu haberlerle karşılaşıyor ülke insanı...

Bu günde böyle...