Değerli okurlarım, Mutluluk günümüzde çoğunlukla bir insanın hayatı boyunca ulaşmayı hedeflediği ve bu doğrultuda para, çaba vb. araçlar kullandığı bir ideal olarak tanımlanır. Peki gerçekten mutluluğa ulaşmak mümkün mü? Gelin birlikte inceleyelim.
Aslında hayatımız asla tam anlamıyla dengede değildir. Kimi zaman güzel olaylar kimi zaman kötü olaylar yaşarız ve sonunda ölümün yer aldığı bir ekosistemin içinde yaşarız. Bu da bizim mutluluk konusunda yaşadığımız iniş çıkışları belirlemektedir. Özellikle mutlu olmak amacımızsa en çok yaşayacağımız duygu bu dengesizlikten dolayı kendimizi güvende hissetmeme ve diken üstünde durmak olabilir.
Peki, mutluluğu hedeflemeli miyiz?
Aslında bir şeyi çok fazla istemek o şey olmadığında üzülmeyi de beraberinde getirir. Mutluluğu bir hedef olarak belirlemek bu yüzden içinde risk de barındırır. Çünkü her ufak olumsuzlukta mutlu olamadığımızı ve hedefimizde başarısız olduğumuzu bize düşündürecektir. Peki, ne yapacağız hedefimiz ne olmalı?
Aslında hayata dair hedefimiz ruh sağlığımız için her şarta hazır ve hayal kırıklığını minimize edecek kadar hedef belirlemekten uzak olmak olmalıdır. Böylece bir insan yaşayacağı olumsuzlukları da beklentileri arasında tutar ve hayal kırıklığına uğramak konusunda daha az psikolojik riski barındırır.
Özellikle takıntılı ve kaygılı insanlarda yer alan dünyada yaşanan olayları kendisi açısından kontrol etme isteği çok büyük bir hatadır. Dünya kontrol edilebilecek ve kendi kurallarımızı kurabileceğimiz bir yer değildir. Bizim dışımızda birçok olay gelişebilir. Bu yüzden uzun vadeli mutluluk planları yapmak yerine anı yaşamak, şu ana dair planlar yapmak ve “keşke’ler” ve “Daha iyi olabilirdi”ler yerine, “İyi ki hayattayım ve şu anın tadını çıkarıyorum” gibi cümleler hayatımızda kendine yer bulmalı. Böylece gerçek mutluluğa erişebiliriz. Nitekim gerçek mutluluk hayatı anlamak ve onu en güzel şekliyle yaşamaktır. Diğer bir deyişe mutluluk yaşamın şu anı ve kendisidir. Gelecekteki ulaşılamayan hedefler ya da geçmişteki keşkeler değildir.
Sağlıcakla kalın.
