Bireylerin hayatının belirli dönemleri diğer dönemlerden farklı özellikler taşımaktadır. Bireylerin orta yaş krizi de tam olarak böyle bir dönemin özelliklerini taşımaktadır.
Orta yaş bunalımı (krizi), orta yaşa yaklaşanların, yeni koşullara uyum sağlama sürecinde yaşadıkları bir geçiş yaşları bunalımıdır. Orta yaşın tanımı, kişiden kişiye çok farklıdır. Orta yaş denebilmesi için, ortalama yaşın 47 olduğunu söyleyen bir araştırma olmakla birlikte, bunun 30’lu yaşların ortalarında başladığını, 40’lı yaşların ortalarında sona erdiğini bildiren çalışmalar da vardır. Ancak, genellikle, 40’la 60 yaşları arası orta yaş olarak kabul edilir. Öte yandan, 40’ın 10 yaş altı da, 60’ın 10 yaş üstü de, bakış açısına göre, orta yaş olarak görülebilir. Dünya sağlık örgütü ise bu yaş aralığını 45-59 olarak belirlemiştir.
Orta yaşlarda hem kadınlarda hem de erkeklerde fiziksel değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Bu değişiklikler fiziksel ve ruhsaldır. Saç, cilt gibi dış görünüşten biyokimya sonuçlarına kadar uzanan geniş bir spektrumu içeren değişikliklerin bir sonucu olarak ihtiyaçlarda da farklılıklar görülmektedir. Bedenimizle olan ilişkimizdeki bu değişimler yediklerimize, içtiklerimize, uykumuza, fiziksel aktivitelerimize ve insan ilişkilerimize etki edebilmektedir. Bedenimiz bize alışık olmadığımız belirtilerle farklı şeyler söyleyebilmektedir. Bunların anlaşılmasında zorluk yaşanması ve yanlış yorumlamalar yapılma ihtimali yüksektir. Bazen bu bile çeşitli telaşlara sebep olmaktadır.
Bu telaşlar bizim bedenimizi daha yakından gözlemlememiz ve ilgilenmemizi sağlayabilir. Kendimizle ve bedenimizle ilgilenmeyi bırakalı çok uzun zaman olmuş olabilir. Bu yaşlara gelinceye kadar işimiz, çocuklar, geleceğe yönelik yatırımlar ve bunların getirdiği kısıtlamalar nedeniyle kendimizle, bedenimizle yani ne hissettiğimizle ve ne istediğimizle ilgilenmeyi bir kenara bırakmış ve unutmuş olabiliriz. Farkında olmadığımız bu durumla karşılaşıp kendimizi ne kadar uzun zamandır ihmal ettiğimizi anladığımızda bir çok şeyin farkına varabileceğimiz bu dönem ortaya çıkmıştır. Bu da psikolojik olarak bizi yeni bir evreye taşır.
Erik Erikson, insan gelişimini, her birinin içinde temel bir çatışmanın olduğu, sekiz ayrı evreye ayırarak psikoloji dünyasına önemli bilgiler sunmuştur. Erikson’a göre, orta yaştaki çatışma, üretkenlikle durağanlık dengesindeki bozulmadan kaynaklıdır. Durağanlık korkusu orta yaş bunalımını tetikleyebilirken; üretkenlik, diğer bir deyişle, gelecek kuşağa bırakabileceklerinin olduğu algısını geliştirme, söz konusu bunalımın çözülmesini sağlayabilir.
Orta yaş krizinin belirtileri nelerdir?
* Derin üzüntü ve pişmanlık. İlişkilerinizde veya işinizde kaçırdığınız fırsatları düşünüp durabilirsiniz. Bu, şimdiki zamanla ilgili derin bir mutsuzluğa ve hayatınızın iyi yönlerini gözden kaçırmanıza yol açabilir.
* Huzursuzluk ve hayal kurma. İster iş programınız ister diğer sorumluluklarınız olsun, günlük rutininizden sıkılmış veya bitkin hissedebilirsiniz. Belki de farklı bir kariyer yolu izleseydiniz ya da farklı bir eşle evlenseydiniz hayatınızın nasıl olacağına dair hayaller kurmaya başlayabilirsiniz. Değişim arzusu önünüzdekilere odaklanmanızı zorlaştırabilir.
* Sinirlilik. Geçmişte aldığınız kararların sizi hapsettiğini veya potansiyelinizi sınırladığını hissetmek ani öfke nöbetlerine yol açabilmektedir. Eşinize, yaşlanan ebeveynlerinize veya en yakın arkadaşlarınıza küçük ihlaller nedeniyle sinirlenebilmeniz mümkündür.
* Nostalji. Şimdiki zamanın olumlu yönlerine odaklanmak yerine, geçmişteki yaşam tarzınızı idealize etmeye başlayabilirsiniz. Belki de eskiden ne kadar atletik ve karizmatik(güzel) olduğunuzu ya da üniversitedeyken sosyal çevrenizin ne kadar geniş olduğunu anımsayabilirsiniz.
* Dürtüsel ve hoşgörülü davranışlar. Hoşnutsuzluk duygularıyla başa çıkmak için büyük alışverişler yapmaya başlayabilir veya alkol ve uyuşturucu kullanımını artırabilirsiniz. Bazı insanlar yiyeceklere daha fazla düşkünlük göstermeye, can sıkıntısı veya stres nedeniyle aşırı yemek yemeye başlayabilir. Bu davranışların hiçbiri bireyi tamamen tatmin etmeyecektir, ancak sağlık açısından sonuçları olabilir.
* Cinsel istekte değişiklikler. Bazı bireyler cinsel isteklerinde bir artış yaşarken, bazı bireylerin sekse olan ilgisi azalır. Bireylerin aldatma ya da daha genç birileriyle birlikte olma düşünceleri, yaşlanmayla ilgili kendi güvensizliklerinize bağlı olabilmektedir.
* Hırs değişiklikleri. Bireyler aniden yeni bir bölgeye taşınmak, yeni bir ev satın almak veya iş yerinde daha yüksek bir pozisyona ulaşmak gibi hayatında değişiklikler yapmak için motive olmuş hissedebilir. Bu, şimdi “geçmişteki kötü kararlar” olarak algıladığı şeyleri düzeltme çabası olabilir. Öte yandan bireyler hayatının amacını sorgulamaya başladığı için diğer hedeflere ulaşmak için daha az motive hissedebilir.
Orta yaş krizi ağır bir patoloji olarak nitelenmese de çeşitli patolojilere sebep olabilecek bir dönemdir bu yüzden siz de bu tür belirtiler yaşıyorsanız mutlaka profesyonel bir destek almanızda fayda olacaktır. Çevrenizde bu probleme sahip bir birey varsa da kendisine destek olmanız ve dirençli bir yapıya sahipse de ruh sağlığı merkezlerine yönlendirmeniz isabetli olacaktır.
Sağlıcakla kalın.