2 ay boyunca beni kitleyen, hem tek bir sayfasını bile okumak istemediğim için afakanlara uğrayıp hem de kitapla inatlaşıp bitirme arzusuyla tutuştuğum o kitap, Usta ve Margarita.
Ukrayna doğumlu ama yaşamını Sovyet Rusya zamanında gerçekleştirmiş olan Mihail Bulgakov'un kaleminden çıkan kitap olabildiğince karmaşık ve olabildiğince farklı bir eser, zamanının postmodern edebiyatında öncülük etmiş olan Bulgakov normalde komedi alanında yazıları olan biriyken, Sovyet Rusya'yı terk etme isteği Stalin tarafından geri çevrilince rejimi kendi tarzında eleştirmeye karar vermiş ve benim asla unutmayacağım o kitabı yazmaya koyulmuştur.
Stalinizmin arkasındaki iki yüzlülüğe ve korkaklığa atıfta bulunmak amacıyla kalemini konuşturan yazar birçok farklı karakter yaratmış ve roman içinde roman taktiğini kullanmıştır.
Kitabın ismi aslında iki ana karakterden gelmektedir ancak içerik ve karakterler olarak çok daha fazlası bulunmaktadır. Konusundan biraz bahsedecek olursak eğer; her şey asıl şeytanın cehennemden Moskova şehrine sihirbaz kılığında inmesi ve birçok insanın akıl hastanesine kapatılmasına neden olmasıyla başlıyor. Şeytan (Sihirbaz Woland) ve iki yardakçısı (Kelebek gözlüklü Koroyev ve kara kedi Behemot) bütün bir şehri talan etmiş ve yakıp yıkmıştır. Asıl karakterlerimizden usta ise, İsa'yı öldüren Pontius Pilatus adına bir kitabı olan yazar ve Margarita ise bu yazarın tutkulu aşığıdır. Hem de öyle bir tutku ki ruhunu şeytana satacak kadar...
Kitap içerisinde hem Usta ve Margarita'nın aşkından, hem şeytanın başka karakterlerle olan ilişkisinden, hem de ustanın kitabındaki Pontius Platus'tan bahsedildiği için ilk 450 sayfasında bütün olaylar ve karakterler karman çorman bir durumda yer alıyor. Hiçbir şey anlamadan okuyup duruyorsunuz sadece. Ancak son 55 sayfasında her şey anlamına ulaşıyor.
Fakat son 55 sayfasının aktif temposu ve finalin güzelliği o 450 sayfayı okuma eziyetimin üzerinden gelemediği için ben bu eseri çok fazla beğenemedim. Tam bir kitap kurduysanız belki siz sevebilirsiniz ama benim gibi sadece düzenli bir okursanız beğeneceğinize pek bir inancım yok.